Kibrit kutusuna konan notlardan Külliyata, Risalei Nur'un 'orjinal el yazması' sergisi açıldı İSTANBUL - Hayatını insanlara Kur'an ahlakını yaşamaya davet ederek ve bu uğurda eziyet görerek geçiren Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ve talebelerine ait orijinal el yazma Risale-i Nurlar ile notların yer aldığı Arşiv ve Dokümantasyon Birimi meraklılara kapılarını açtı. Sergilenen eserler arasında Bediüzzaman'ın Birinci Dünya Savaşı yıllarında at sırtında yazdığı risalelerden, kibrit kutusunun içine konan lahikalara kadar yüzlerce orijinal dokümanı görmek mümkün.
Bediüzzaman ve Risale-i Nur külliyatı üzerine ilmi akademik çalışmalar yapmakta olan İstanbul İlim ve Kültür Vakfı, Risale-i Nur'la ilgili birçok el yazma ve tarihi vesikayı barındıran Arşiv-Dokümantasyon Merkezi'ni Şehzadebaşı'nda inşa ettirdiği yeni binasında hizmete soktu. Bina ile birlikte Said Nursi ve talebelerine ait orijinal el yazma risaleler ve ilgili kitaplar, tez ve benzeri bilgi, belge ve dokümanların yer aldığı Arşiv ve Dokümantasyon Birimi, araştırmacıların ve meraklıların önüne serildi.
Vakıf binasında Said Nursi'nin ilk sürgün yeri olan Barla'dan başlayarak vefat ettiği 1960 yılına kadar ki döneme kadar yaşananları belgeleriyle görmek mümkün. Birçok orijinal el yazma risalenin bulunduğu vakıf binasında, Bediüzzaman'ın hapishanede geçirdiği süre içerisinde kibrit kutularının içine koyduğu küçük kağıt parçalarına yazdığı risaleler de var.
Bediüzzaman Hazretlerine ait arşiv ve dokümantasyon merkezinin açılışının yapıldığını belirten Barla Platformu Koordinatörü Said Yüce, hizmete giren arşiv ve dokümantasyon birimi ile ilgili bilgi verdi. Yüce: "Burada Bediüzzaman Hazretlerinin 80 senelik hayatında Birinci Said, İkinci Said ve Üçüncü Said diye adlandırdığı dönemlerde kazandırdığı eserler var. İlk dönem 1908 ve 1918 döneminde Birinci Dünya Savaşı zamanında at üstünde yazdığı İşaret-ül İcaz adlı eseri. Daha sonra Üstad 1927 yılında Barla'ya sürgün ediliyor ve Risale-i Nurlar'ın telifi Barla'da başlıyor. Risale-i Nurların 4'te 3'ü Barla'da kaleme alınıyor." dedi.
Risalelerin arasında küçük kağıt parçalarına yazılmış lahikalara dikkat çeken Yüce, risalelerin kaleme alındığı zamanda, Bediüzzaman ve talebelerine büyük baskı yapıldığını ve risalelerin bir baskın esnasında bulunmaması için küçük kağıt parçalarına yazıldığını vurguladı.
1943 yılında Bediüzzaman Hazretleri'nin Denizli Hapishanesi'ne girdiğini anlatan Yüce, 13. Şua'nın bir bölümünün küçük kâğıtlara yazıldıktan sonra kibrit kutusuna konduğunu ve bu şekilde saklandığını belirtti.
RİSALE BULUNMASIN DİYE DUVARIN İÇİNE GÖMÜLMÜŞ
Sergide teneke kutunun içinde bulunan risalenin Üstad'ın talebesi Hafız Ali'nin hanımı Ümran Hanım tarafından yazıldığını aktaran Said Yüce, "Risalenin başına bir iş gelmesin diye Hafız Ali bunları teneke kutunun içine koymuş ve duvarların içine gömmüştür. Hafız Ali'nin vefatından yıllar sonra bu kitap duvarın içinde bulunmuştur." ifadelerini kullandı.
Bediüzzaman'ın yaşadığı dönemde Risale-i Nurlar'ı yazanların büyük baskı altında olduğunu hatırlatan Said Yüce, talebelerin yazdığı risalelerin altına Üstad tarafından 'Ya Rabbi bu nüshayı yazan kişiyi Cennet'i Firdevs'inde mesut eyle' şeklinde dualar edildiğini aktardı.
Said Nursi ve Risale-i Nur üzerine yayınlanmış bütün eserlerini ve orijinal el yazmalarının bulunduğu arşiv-dokümantasyon merkezi, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı'nın Kalenderhane Mahallesi, Cüce Çeşmesi sokak, No:6 Vefa-Fatih adresinde Risale-i Nur sevdalılarını bekliyor. İsteyenler Vakfın
www.iikv.org, www.barlaplaformu.org web adreslerinden de iziyaret edebilir.